Bitkilerin Bilinci Var Mı?

 


Genellikle hayvanları özellikle de omurgalı hayvanları zeki olarak nitelendiririz çünkü gelişmiş bir sinir sistemine , beyinlere ve dolayısıyla bilince sahiptirler . Ancak geçtiğimiz 20 yıl içinde zekanın tanımı değişmek zorunda kaldı çünkü varsayılan zeka kriterlerine uymasa da  ahtapotlar gibi omurgasız canlılarda zeka   gözlendi. Bu gelişmeyle bilim insanları kendi normlarının dışına çıkıp her canlıya bir şans tanımaya karar verdi.


Bu yazının konusu bitkilerin zekası ; her ne kadar statik organizmalar olsalar da  bitkiler de sinir sistemine benzeyen bir iç sisteme sahiptir . İnsanda nasıl sinirsel haberleşme sinir hücrelerindeki elektriksel uyarı ve sinir hücreleri arasında kimyasal uyarıyla oluyorsa bitkilerde de iç haberleşme elektriksel ve kimyasal yollarla olur. Henüz bu konuda net bir yargıya varılamamış ve tartışmalar hala devam etse de kişisel olarak bitkilerin de zeki ve bilnçli varlıklar olduğuna inanıyorum.




Bizden çok çok daha eski zamanlardan beri yeryüzünde bulunup yaşamın temelini oluşturan bitkiler sırf bizden farklı bir düzeneğe sahipler diye bilinçlerini hepten varsaymak subjektiftir diye düşünüyorum. Yine de bu fikri eleştiren araştırmacıların hipotezleri de oldukça güçlü olduğundan sizinle paylaşmamda yarar var.

Bazı araştırmacılar ,bitkilerin verdikleri tepkileri yalnızca genetik olarak kodlanan bir takım refleks olduğunu ve sayısız nesil boyunca doğal seçilimle bugünlere geldiğini savunmaktadır. 

California Üniversitesi Botanik Profesörü Lincoln Taiz ,bitkilerin hayvan beyninin bilinç ortaya çıkarana kadar evrimleştiği yapısal, organizasyonel ve işlevsel karmaşıklığa sahip olmadıklarını dolayısıyla biliş ve bilinç gibi özelliklere sahip olamayacağını savundu.

Bu fikirlerin bu kadar güçlü olmasının sebebi ise daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi beynin çok "pahalı" bir organ olması. 


Şimdi kendi savunduğum fikre dönersem önce bir kaç çalışmadan bahsetmem gerekir.

Dr.Consuelo De Moraes , bitkilerin koku alma duyuları ile nasıl yön buldukları  üzerine yaptığı bir deneyde kökü olmayan dolayısıyla yaşamak için başka bir bitkiye yapışıp onun kaynaklarını kullanan Küsküt otu kullandı. Bu özelliklerinden dolayı bitkilerin vampiri olarak da bilinen küsküt otunun bu deney için seçilmesinin bir diğer sebebi de küsküt otunun bazı bitkilere bağlanmayı diğerlerine nazaran daha çok tercih ettiğinin bilinmesiydi. Ancak bu tercihi neye göre yaptığı bilinmiyordu. Bildiğiniz üzere seçenekler arasında tercih yapabilme güçlü bir zeka göstergesidir. Yapılan deneyde önce küsküt otu ve bir domates fidesi aynı kaba kondu ve küsküt otu zorlanmadan konak bitkiyi bulup ona sarıldı.

Daha sonra küsküt otu  domates fidesi ve başka bir bitki fidesinin arasına kondu ve hangisini tercih edeceği gözlendi. Küsküt otu domatesi seçti yine ona sarıldı. Son olarak deney düzeneğindeki domates fidesi yerine domates kokusu sürülmüş plastik çubuk kondu . Küsküt otu yine domates kokusuna doğru yöneldi ve çubuğa sarıldı.



Bu deney bitkilerin birbirlerini yaydıkları kimyasallar yoluyla tanıyabildiğini gösterdi. Ayrıca domates fidesinin küsküt otu tarafından saldırıya uğradığında "imdat" manasına gelebilecek farklı bir kimyasal salgıladığı gözlenmiş.




Üstte bahsedilen deneyden de anlayacağınız üzere bitkiler kimyasalları  güzel kokmak için değil birbirleriyle haberleşmek için yayarlar . Bunun başka örneklerini böcek istilasına uğrayan bir ağacın özel bir kimyasal (koku) yayarak diğer ağaçları uyarmasında da görebiliriz. Ağacın böcekler tarafından harap edildiğini anlayan diğer ağaçlar yapraklarının üstüne bir tabaka mukus salgılayıp kendilerini korurlar veya o böceğin doğadaki avcılarını (kuş , daha büyük böcekler vs.) kendilerine çekecek kokular yayarak böceklerden kurtulurlar. En basitinden toprağın altında buluşan kökleriyle birbirlerine maddeler yollayarak konuşurlar. 


Tüm bu bilgiler ışığında her ne kadar bu fikre karşı bilim insanların hipotezleri gayet mantıklı temellere sahip olsa da şahsen bitkilerin zeki ve duygulu canlılar olduğunu düşünmek istiyorum. Küçükken okuduğum kitaplarda fantazi öğesi olarak bile olsa bitkilerin duyguları olduğu yazardı, bitkiler için bir hastane kurulmuş ve burada bitkiler sadece ilaçlarla değil güzel sözler ve saygıyla da iyileştiriliyorlardı; "Sevgili lale , bugün ne kadar güzel görünüyorsunuz. Size biraz su getirdim dilerseniz sizi sulayabilirim.", " Sayın Çam , iğneleriniz her zamanki gibi yeşil ve canlı , günümüzü renklendirdiğiniz için teşekkürler."

Bugünlük anlatmak istediklerim bu kadar sevgili okuyucularım. Sağlıkla kalın😊

Kaynaklar:







Yorumlar

  1. Çok güzelllll olmuş ellerine sağlık bayıldım

    YanıtlaSil
  2. Çok etkilendim kesinlikle bitkilerin dili olduğuna inanıyorum .Çok güzel bir çalışma olmuş ellerinize sağlık👏👏👏👏👏😘😘

    YanıtlaSil
  3. Perfectty👍👏👏👏👏

    YanıtlaSil
  4. Onları çok seviyorum ve kesinlikle bir zekaları olduğuna inanıyorum daha çok dugusall zekaları olduğuna👍👍👍👏👍❤️❤️

    YanıtlaSil
  5. 👏👏👏👏😘😘😘

    YanıtlaSil
  6. Bayıldım🤩😍😘😘😘

    YanıtlaSil
  7. Cidden çok güzel bir bakış açısı. Gayet başarılı

    YanıtlaSil
  8. Yanıtlar
    1. Bu yazı bana ait ancak bir sonraki yazımızda "Tuüçe Abla"ya ulaşbilirsiniz. 🤣😂

      Sil

Yorum Gönder

yorumlarınızla bize ulaşabilir, blogumuzu daha değerli bir platform haline getirebilirsiniz.

Popüler Yayınlar