Bir Başka Pandemi : Obezite & Diyabet

 

Hepimizin çevresinde en az bir diyabet hastası vardır. Diyabet hakkında tıbbi bilgiye boğmak yerine basitçe mekanizmasından ve şişmanlıkla bağlantısından bahsetmek istiyorum. Çünkü gerek yaşam tarzımız gerek yaşam standartlarımız çoğumuzu çoktan pre-diyabetik hale getirmiş durumda. 

Öncelikle bilmeyenler için diyabetten  bahsetmeliyim: Yemeklerden sonra sindirdiğimiz yiyecekler kanımıza glikoz denilen şeker parçacıkları olarak geçer. Ancak yemekten kısa bir süre sonra pankreasımızdaki hücreler tetiklenir ve kandaki glukoz düzeyini azaltmak , dokularımız tarafından tüketilmesini sağlamak amacıyla "insülin " adlı bir hormon üretirler. Şeker hastalığında çeşitli sebeplerden bu hormon üretilemez ve ya yeterli gelmez. Bu yüzden diyabet hastaları yüksek miktarda açlık, susuzluk çekerler, yaraları iyileşmez, sürekli tuvalet ihtiyacı duyarlar, el ve ayakları yanar, görüşleri bozulur, vs. 

Ve diyabetin tipleri vardır:

• Tip 1 Diyabet : Genelde küçüklerde gözlenen oto-immün nitelikte insülin üreten hücrelerin bağışıklık tarafından öldürülmesi sonucu insülin yetersizliği oluşması sonucu kan- glukoz değeri yüksekliğidir.
• Tip 2 Diyabet :  Genelde 40'lı yaşlardan sonra , şişmanlayınca, hareketsiz yaşayınca görülme sıklığı artan ve insülin üretseniz bile yağla kaplı organlarınızın insüline direnç gösterip kanınızdaki glukozu düşüremediği bir rahatsızlıktır.
• Pre- Diyabet : Kan- glukoz düzeyiniz yine yüksek ama  henüz diyabet tanısı koyacak kadar yüksek değilse pre-diyabetiksinizdir.

"Egzersiz" ve "Yağ " yazılarımda ayrıntılı olarak bahsettiğim gibi : hareketsiz hayat , kötü beslenme sizi sadece şişmanlatmaz , eğer yağ dokularınız tam kapasitesine ulaşır ve daha fazla yerleri kalmadığı için vücudunuza almaya devam ettiğiniz kalorileri organlarınızın etrafında depolamaya başlarlarsa organlarınız bu kadar yağ dokusunun arasında işlev göremeyecektir. Üstelik vücudunuzda organların etrafındaki yağı görüp bir şeylerin ters olduğunu düşünerek bağışıklık sisteminizi alarma geçirecektir çünkü yağ depolamak yağ dokusunun görevidir; bağırsak, karaciğer, kalp gibi hayati organlarınızın görevi değil.

Yağ dokusunu ve insanlık tarihindeki algılarını "Yağ" yazımda ayrıntılı anlatmış ve birkaç kilo fazlanızın olmasının hiçbir kötü yanı olmadığından bahsetmiştim. Ama bu demek değil ki özellikle covid pandemisi döneminde evlerimizde hareketsiz ve tombul bir şekilde mutlu mutlu yaşayalım. Siz sedanter bir yaşam tarzına sahip olduğunuz sürece sadece kullanılmayan kaslarınız erimeyecek, onların yerini yağ alacak ve bu yağ organlarınızın sağlığını dolayısıyla sizin sağlığınızı bozacaktır. Her yazımda egzersizin önemini vurgulasam da özellikle risk grubunu oluşturan büyüklerim için tekrar hatırlatmakta yarar var. Haftada 3-4 kez yarım saatlik egzersizler özellikle 40 yaş ve üstü büyüklerimiz için hem obezite hem de diyabete karşı çok etkili aktiviteler. 

Sağlıkla kalın..🥰

Kaynakça:

• https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4259868/
• https://www.healthline.com/health/diabetes#causes
• https://www.youtube.com/watch?v=Vinqph-g5QI&t=370s